Rosalie kaldırım taşlarını sırasıyla yürüyordu. Taşlar aynı hizada olduğu için sıra sıra yürüdüğünde adeta bir manken gibiydi. Rosalie’nin arkasında Andre yürüyordu. Andre Rosalie’nin yürüyüşünü salınımlarını seyrediyordu. Rosalie bir manken gibi yürüyordu. Bir oyun sevgiliye jest biraz kur kadın olmanın verdiği tüm nazları sevgilisine gösteriyordu. Ve Andre’ye dönüp sen bana bakıyorsun değil mi diyordu. Andre hayır bakmıyorum dese de bakıyorsun diyordu. Bir süre böyle devam etti ve sonunda bende senin manken gibi yürüyüşüne bakacağım dedi. Sıra sende taşları ardı sıra ama bir manken gibi yürü dedi. Andre’de öne geçti taşların üzerinde yürümeye başladı. Ama Andre’de öyle salınım yoktu. Rosalie manken gibi yürü diyordu. Andre’de yürüyorum ya diyordu. Karşıdan iki kız geliyordu gözleri Andre’deydi gözleri Andre’den başka bir yere bakmıyorlardı. Rosalie bu manken gibi yürüyüşünün başına iş açacağını anladı. Hemen Andre’nin önüne geçti yok yok sen bunu beceremiyorsun dedi. Sen daha manken gibi yürüme dedi. Kızlar Andre’nin yanından sağa bakış aşçılarını tamamlayıp geçtiler. Andre’de Rosalie’ ye niye manken gibi yürüyeyim Rosalie bu işi sen çıkardın dedi. Evet Andre yakışıklı ama böyle yürümemeli. Diye düşündü. Öyle şık ta giyinmesin salaş tarzı giyinsin

Andre Rosalie hadi adımlarını normal at ve hızlı yürü de okula gidelim dedi. Rosalie o kızlara kızgındı. Kendi kendine kızlara bak ya benim yanımda bakıyorlar hem de tebessümle hele o sarışını böylede bakılmaz ki diyordu. Andre çabuk olalım yürüyelim Rosalie dedi.Derse girelim dedi.
Okuldan sonrada benim bir saat dersim var dedi Rosalie . Sende Eve gidersin ama yolda manken gibi yürümek yok .
Tamam Rosalie büyütüyorsun.
Rosalie ben okul çıkışı Nicol ile şanzalize de bir kafeteryada bir şeyler yemek istiyorum. Nicol’le konuşacaklarım var. Okul çıkışı Nicol ile Şanzalizede bir şeyler yemeye çıktılar. Güzel bir cafe vardı oraya gittiler. Konuyu Rosalie hemen bu günkü kıskançlıklarına getirdi. Nicol Rosalie’ye büyütüyorsun dedi. Hayır Nicol büyütmüyorum dedi. O kızlar var ya o kızlar Andre’ye öyle baktılar ki ben öyle güzel Andre’ye bakmadım anlıyormusun Nicol ben bu zamana kadar Aandre’ye öyle güzel bakmadım. Hele o sarışın olanı öyle tatlı tebessümü ile Andre’ye bakışı vardı ben Andre’yi sevmeme rağmen Andre’ye aşık olmama rağmen ben öyle güzel bakmamıştım. Ben kıskanmayayım da ne yapayım Nicol. Ben öyle güzel bakışları holyvod’da artisler birbirine bakar sanıyordum. Andrey’i alacam dersleri bırakacam hayatın sıkıntılarını bırakacam bir eğlence mekanına gidecem. Onu gülüşlerime boğacağım. Alkolde almayacağım bu pişmanlığım başka türlü geçmez.
O kadar büyütme
Rosalie hayır ben o kadar güzel tebessüm etmedim ben o kadar güzel bakmadım Andre’ye.
Bak Rosalie bazı insanlar öyledir ona bir şey yapamazsın. O bakışın arkasında öyle bir masumiyet öyle bir üzülmüşlük öyle bir hüzün vardır ki o aslında kalbinin içiyle bakar. Kalbinin içiyle güler. Sen onun gibi olamazsın onun o doğal halidir. Gülüşü tebessümü güzel olmak kolay iş değildir. Sen Andre’yi öpücüklere boğsan da tebessümlerini göstersen de ilgi manyağı yapsan da onların içi öyle onlarla başedemezssin. Onların kalbi öyle. Vara yoğa da kıskançlık yapıp ta sevdiklerimizi bunaltmayalım. Onlar kalbiyle güler ve bakar bizler her zaman rol yapamayız içi dışına yansımış güzel kızlar zorlu rakiptir. Sadece senin değil benim işimde zor. Yoksa Bernard’ı elimde tutamam. Kalbi ile gülen bir kızla başedemeyiz. Üzüntülerinde kalbini ortaya çıkarmış insan mutluluğunda kalbini ortaya çıkarmasını bilir. Onlar için mutlu kalbini ortaya çıkarmak hiç zor değildir. Sen yeter ki onunla kalbinle konuş Rosalie . Bir kitapta okumuştum bir anlık bakış bile bir erkeği aşık edebiliyor. Okadar üzerine düşme. Neyse Rosalie ben kalkıyorum Bernard ile buluşup bir şeyler yiyip evlere dağılacağız. Andre’ye de iyi davran yarınki derslere odaklanalım. Bernard’ada bir yazı kalemi ucu alacağım. Bir kırtasiyeye gideceğim. Hoşçakal.
Ertesi gün sınıfta Bernard önde oturuyor Andre daha arkada Rosalie ile Nicol daha arkalarda ders dinliyor. Hoca ders anlatırken Bernard’ın derse ilgisinin olmadığını anladı. Bernard yanındaki arkadaşına bir şey söyledi hoca eliyle işaret ederek Bernard’a sen kalk dedi son yaptığım işlemi sen anlat dedi. Bu hoca bunu bazen yapardı. Öğrencilerin bazıları cevap verebilirlerdi bazıları cevap vermek olsun diye cevap vermeye çalışırlardı. Bernard hiçbir şey bilmiyordu. Öyle hocaya inat olsun diye değil hakikaten bilmiyordu. Ayağa kalktı hiç sesini alçatmadan bilmiyorum dedi. Sınıf bir durdu sessizlik hakim oldu. Hocada böyle bir cevap beklemiyordu. Bernard ne yapabilirim ki der gibi omuzunu birini yukarı kaldırıp başının yanına yasladı ve indirdi. Tekrar bilmiyorum dedi. Hoca bu cevap karşısında ne yapacağını şaşırdı. Hoca evet arkadaşlar burayı anlamayan arkadaşlar var tekrar anlatıyorum eliyle işaret ederek Bernard’a sende dinle dedi. Bernard da teşekkür ederim hocam dedi. Ve olay tatlıya bağlandı. Ders sonunda tabi ki Bernard’ı birkaç meraklı öğrenci kuşattı. Hakikaten bilmiyor muydun diye sordular. Bernard hakikaten bilmiyordum hocayı dinlemiyordum ki. Dedi. Bu sözler tabiki hocaya ulaştı. Hoca Bernard’ı samimi buldu ama hoca bu alışkanlığını hiç değiştirmedi. Hoca Bernard’a karşı özel bir tavır almamıştı.
Öğrencilik hayatı dersler imtihanlar ineklerin sınıf ortalamasını yükseltmesi ve belli edilmeyen kıskançlıklar devam edip gidiyordu. Nicol’ün babası biraz mali durumu orta düzeyde idi ama Nicol yine de katkı olsun diye bir kafede iş yoğunluğuna göre gidip çalışıyordu. Bazen Rosalie Bernard Andre Nicol’ün çalıştığı kafeye gidip bir şeyler içip yiyorlardı. Nicol arkadaşlarının kafeye pek gelmesini istemiyordu. Çünkü bazı müşteriler kibarlığı bazen unutabiliyorlardı. Nicol bir gün yine Kafe de çalışırken Bernard Rosalie ve Andre Kafeye geldiler. Oturdular . Tabiki Nicol’ün onlara samimiyeti fazla olunca başka masadan dikkat çekti. Özellikle yabancı Cezayirli yabancıların sesleri yükseldi. Yabancılardan anlaşılan bir küfür gelince. Bernard ve Andre’yi harekete geçirdi kızlar yapmayın demelerine rağmen kavga büyüdü kızlarda baktı ki olmayacak onlarda kavgaya dahil oldu. Sonuçta kavgayı ayıranlar oldu. Polis geldi tarafları aldı şikâyetçi olmadılar. Olan Nıcol’e oldu işten kovuldu. İşe gittiğinde çalışanların birisi işten kovulduğunu söyledi. Verdikleri zararı da istemiyoruz dediler. Ama daha işe gelmesin dediler. Nicol ilk defa bir işim olmuştu ve ilk defa işten kovuldum. Demek ki tecrübe böyle oluyor dedi. Kendi kendine. Öyle olsun ne yapalım başka bir iş buluruz. Bernard’la buluştuğunda durumu anlattı. Bernard sana başka iş buluruz dedi. Burada en büyük suç bizim Nicol dedi. Nicol bulurum başka bir iş dedi.
Nicol Rosalie’ ye işten ayrıldığını söyledi. Rosalie’de Andre’ye söyledi. Andre’de üzüldü. Andre okul da ders başlamadan önce Bernard’ı buldu. Dersten önce biraz konuştular Andre Bernard’a aramızda belli bir miktar para toplayalım sana verelim sen vermiş ol iş bulana kadar bu yardımı yapalım. Tamam dedi Bernard. Ve hoca gelmeden sınıflara girdiler.
Cumartesi olmuştu. Sözleşmişlerdi. Bir gece kulübüne gidip eğleneceklerdi. Bernard’ın eski model bir arabası vardı. Babası almıştı. Bernard arkadaşlarını evlerinden aldı. Nicol ve Rosalie ayrı ayrı evlerde kız arkadaşları ile oturuyorlardı. Sonra Andre’yi de aldılar. Eğlence mekanına gittiler. Bernard ve Rosalie ortak bir arkadaşlarını gördüler onun yanına gittiler. Nicol ve Andre konuşuyorlardı. Nicol Andre’ye en içten tavrı ile ve içkiden aldığı cesaretle
Andre bana kaçamakta olsa bana bakma bakmamaya çalış dedi.
Nicol çok güzel bir kızsın harikasın arkadaşımsın niye bakmayayım ki ne var bunda.
Rosalie kıskanç bir kız bana kaçamakta olsa bana bakma. Bana öyle bakma.
Güzel kızsın okadar bakılır.
Olsun sen bakma . Rosalie kıskanç bir kız . Onların yanında farkında olmuyorsun gözlerin bana takılıp kalıyor.
Bende başka güzel çekici bayanlara bakarım.
Andre sen Rosalıe’ye bak başka kadınlara kızlara bakma benim canımı da sıkma.
Rosalie ve Bernard masaya döndüler. Dans ettiler eğlendiler. Mutluydular. Herkes evine mutlu bir şekilde döndü. Okul hayatı bazen sukut içinde bazen ders bazen imtihan bazen mutsuzluk içinde geçiyordu. Bernard biraz esprili bir çocuktu Andre’de yakışıklı manken gibi bir çocuktu. Bu durum kızların başlarına sıkıntı açabiliyordu. Andre için başka bir kızla daha aşk yaşıyor diye bir söz çıkmış ortaya bu sözü Nicol önce duydu. Ve hemen Andre’ye doğruluğunu sordu Andre ise yok böyle bir şey dedi. Nicol hemen o kızı buldu ve o kızı saçlarından tutup yere attı. Diğer sınıftaki kızlar dönen sözleri bildikleri için hemen kavgayı ayırdılar. Rosalie olayı öğrenince o kıza saldırdı Rosalie’yi tutmaya çalışıyorlar. O kızı oradan uzaklaştırdılar.
Rosalie dayanamadı bazen aşk sözleri sakin söylenir güzel sözlerdir. Sesini yükselterek ama unutmayalım ki bu dünyada ki birçok savaşlar aşklar için yaşanmıştır. İyice sesini yükselterek. O aşk için yaşanmış savaşlar olmasa idi bu gün aşk için söylenen sözler muteber olmazdı. Buda size mühendisin edebiyatı olsun dedi. Masanın üzerindeki a4 kağıtlarını eliyle vurup dağıttı. Ve sınıftan çıktı. Nicol’de Rosalie’nin ardından oda çıktı. Sınıfın dışında Andre Bernard kızları sakinleştirmeye çalıştılar birkaç kız arkadaş daha onları sakinleştirmeye çalıştılar. Nicol Rosalie Andre’nin bir sucu yok ona kızma. Onun bir suçu yok. Dedi. Nicol Rosalie nin yatışmasını bekliyordu. Nicol ona bu akşam sinemaya gidelim dedi. Rosalie kızgın niye diye sordu. Nicol Rosalie’yeye meydan okudun güzel ama her şey bitmiş değil. Sonucu görmek isterler. Bizde onlara sonucu gösterelim. Bir çok erkek kız arkadaşlarla sinemaya gidelim. Bernard bize bilet alsın dedi.
Seni orada Andre ile barış halinde Andre’nin senin omuzuna kolunu koyduğunu görmeliler. O zaman zafer bizden tarafa olmuş olur. Yoksa savaşın bitmez. Sizleri birkaç okuldan sınıftan öğrenci görsün yeter. Andrenin yanında hanım hanımcık süt dökmüş kedi gibi durman gerekiyor. Başka türlü Andre’nin peşini bırakmazlar. Hedefinde dedikodusu çıkan kız olmaya bilir. Ki değil. ilk önce sizi ayırmak gerisi onun için kolay. Unutma gerektiğinde cazgır gerektiğinde de uslu bir kedi gibi olmak gerekebiliyor.
Sinema salonuna gidildi. Okuldan birkaç sınıfından bir kaç kişi onları görmüştü. Herkes orada sinema atmosferini yaşayarak sinema keyfi yaşadılar. Rosalie ve Andre her zamanki gibi Nicol Bernard onlarda bir iki çift arkadaşlarda sinemanın keyfini çıkardılar. Bernard Nicol’ün ona gösterdiği sevgisel hareketlerinden çok memnundu. Bernard bir daha Rosalie sinirlense de bir daha sinemaya gelsek diye Nicole takılıyordu.
Sinemadan çıkıldı. Sinema sonrası sohbet için bir arkadaşlarına gidildi. Erkekler futbolla ilgili kızlar kendi aralarında sohbete koyuldu. Herkes akla gelen her şeyden konuşuluyordu. Ya okadar okuyoruz uğraşıyoruz belki de hiç üniversite bitirmemiş bir patronun yanında iş bulacağız çalışacağız
Sende abi üniversite bitirmiş bir patron bul onun yanında çalış.
Ben öyle şeylere takılmam. Kim daha çok ücret verirse. Onun yanında çalışırım.
Abi her şey para değil . Para geçindirsin yeter. Ama bir şeyler başarmak gerekir. Dünyaya yeni bir şeyler buluşlar araştırmalar getirmek gerekir.
Bernard ben araştırdım buldum.
Ne buldun.
Nicol’ü buldum. Herkes bir kahkaha attı. Nicol anlamadı ve sordu neye gülüyorsunuz dedi. Bernard boş ver dedi . Nicol tekrar kızlarla sohbete döndü. Konuştukça konuşuldu. Uykusu gelen kızlar yavaş yavaş odalara çekildi. Salonda erkekler konuşmaya devam ettiler. İçerden kızlardan bir ses geldi susun artık uyuyamıyoruz dedi . Evet bizde uyuyalım da ama yer yok . Arkadaşı oturduğun yerde uyu dedi. Oda koltukta uymaya başladı. Sabah erkenden kalkan bir şeyler atıştırıp yoluna gittiler. Daha çok kuruvasan ve sıcak kahve ile kahvaltılarını yaptılar. Akşamdan söyleyemediği sözü olan da sözlerini söylediler. Herkes yine kendi evine döndü gittiler. Diğer günler okul alış veriş rutin işler.
Rosalie Nicol’ü aradı bana gelirisin diye biraz laflarız. Banada iyi gelir dedi ve öğle sonrası için sözleştiler. Öğleden sonra Nicol çarşıya gitti. Moda olmuş bir pantolon baktı giydi ayna karşısında baktı beğendi satın aldı. Sevgilisi Bernard’da moda olmuş giysilere biraz daha zaafı vardı. Zaten erkekler hep öyledir diye bir düşünceye sahipti. Hem Rosalie’yede gösterip Bernard görmeden önce yakışıp yakışmadığı konusunda onaya ihtiyacı vardı. Pantolonu aldı. Rosalie’nin evine kadar yürürüm dedi. Hava bulutlu ama iyi bir nefes alışı var havanın yürürüm dedi. Tek başına uzun bir süre yürümemişti en azından bu kadar yolu yürümemişti. Sağa sola bakmanın seyretmenin keyfini çıkara çıkara yürümenin ne kadar güzel olduğunu uzun süre sonra en azından özlediğini anladı. Yol bitmese ve yorulmasam diye geçiriyor insan. Aslında yol yürümekte değil belki de güzel olan aklında tasa olmadan dert olmadan kaygı olmadan kaybetme korkusu olmadan hayattan korkmadan ümit ile yürümek güzel. Hayatı böyle yürümek güzel. Belki de bir sevgili ile yürümek güzel. Etrafı seyrede seyrede yürümek hayat belki sadece yürümektir. Kötü olan yürürken seyrettiğin şeylerin kötü olmasıdır. Belki de bizi üzen budur. İnsanlara bunun sebebini sorduğunda suçlanan insanlar değil suçlu sen oluyorsun. Sen akıllısın ve iyisin diyorlar. Ama hiç sormadım sorsam öyle derler.Ama bugün boş ver etrafımda kötü şeyler yok hava güzel o zaman boş ver arkadaşıma gidiyorum biraz kadınca laflamaya. Nicol kapının zilini çaldı kapı açıldı. Merdivenleri çıktı Rosalie kapıdaydı.
Rosalie elindeki poşette ne var dedi. Pantolon aldım kendime dedi. Bigiy de bakalım dedi. Nicol içeri geçip pantolonu giydi . Rosalie güzel olmuş dedi. Yakıştı . dedi. O arada kapı çaldı içeri Andre girdi . Nicol boy aynasının önünde duruyor yakıştı değilmi diyor. Nicol Andre’ye soruyor dönüyor soruyor dönüyor soruyor. Andre kilitlendi Nicol Andrenin durumunu anladı. Daha sormadı. Andre’de güzel kızsın Nicol herikiniz de güzelsiniz ne giyseniz size yakışır. Rosalie hemen atıldı bende bu pantolondan almak istiyorum. Bu moda. Andre etkiden kilitli kalmaktan pek kurtulmadı o eski pervasızlığı yok oldu. Odadan çıkmak istiyordu. Nicol onun bir daralmanın içine soktuğuna pişman oldu. Nicol ortamı değiştirmek için hadi çarşıya çıkıyoruz dedi. Ayağa kalktı. Nereye gidelim ki dedi Andre . Nicol hemen şuradan bir şeyler alalım dedi. Sonra dışarı çıktılar çarşıya doğru gittiler. Çarşıda Rosalie gözlükçüye girdiler. Rosalie gözlük çerçevesi bakıyordu. Sana da alalım mı diye Andre’ye sordu. Andre ne olacak gözlük dedi. Aksesuar numaralı değil aksesuar dedi. Andre kızdı bu kadarda kıskançlık olmaz dedi. Ne yapıyorsunuz dedi bu kadarı da saçmalık dedi . Hadi hoşçakalın dedi ve gitti. Rosaline onu daha fazla sahiplenmek isterken onu kaybetmeyi yaşadı. Nicol’de bunun sebeplerinin biride kendisinin olduğunu biliyordu. Andre’de bu iki kızın karşısında yaşadığı durumu bu zamana kadar yaşamadı. Ve çareyi terk etmekte buldu.
Bu iki kızın kolu ve kanadı kırılmıştı. Konacak yakınlarda dal aradılar sonra yürüdüler yüksek bir yere oturdular. Biz ne yaptık der gibiler. Nicol biz saçmaladık dedi. Sevgilileri için dövüşecek rakip kızlar yok artık tek rakipleri kendileri idi. İnsanın kendini yenmesi bazen yenmesi gerekiyor. Bazen kendini ayaklar altına alıp dövmesi gerekebiliyor. Rosalie Nicol’e dönerek senin sucun yok dese de Nicol sucunu biliyordu. Bu sucun ne olduğunu Rosalie bilmese de Nicol biliyordu. Nicol Andre’nin kendini beğendiğİni biliyordu. Bu beğeni duygularını yaşatmakta Nicol’ün sucu.
Andre söylene söylene gidiyordu. Bu kadar kıskançlık olmaz arkadaş . Duygularımı alt üst etti bu kızlar. Artık ikisini de görmek istemiyorum diyordu kendi kendine derslerime bakacağım zaten okulun bitmesine az kaldı çekip gideceğim buradan hiçbir kız arkadaş da istemiyorum diyordu.
Nicol ben Bernard’ın yanına gitmeliyim dedi. Bir an önce gitmeliyim . Şu anda okulda futbol oynuyorlardır dedi. Ve okula gitti . Bernard’ı saha içinde arıyordu. Bir sakatlanma arasında maç durdu Nicol Bernard’a bağırarak seslendi. Bernard duydu. Nicol eliiyle işaret ederek saha çıkışını gösterdi . Bernard da eliyle okey işareti yaptı. Maç sonunda Nicol Bernard buluştu. Nicol Rosalie ile Andre ile arasında geçenleri Bernard’a anlattı. Bernard ben her ikisiyle de konuşurum dedi. Nicol lütfen Bernard bu sefer kötü oldu dedi. Bernard evinden Andre’yi aradı. Andre Bernarda bu iş buraya kadar dedi. Ne demek buraya kadar. Benimle demi . Hayır senle arkadaşlığımız başka. Yok arkadaş bu iş böyle olmayacak dedi. Bernard’da ben Rosalie ile konuşacağım dedi. Boş ver Bernard boşa uğraşmış olursun dedi. Bernard bu adam fena kızmış dedi. Bernard ve Nicol beraber Rosalie’ye gittiler. Rosalie üzgün pijamalar üzerinde sıkıntılı . Andre ile görüştünüz mü Bernard dedi. Bernard’la görüştüm dedi.
Rrosalie ne anlattı ise doğru dedi . O bana ne olduğunu anlatmadı ki. Nicol anlattı dedi. Rosalie Bernard’a dönüp hani gençlik filimlerin de olur yakışıklı ama kötü tembel ve zorba çocuklar olur bir çok arkadaşı olur okulda zorbalık yapar.
Burası kolej değil burası üniversite . Kolejin yakışıklı serserileri üniversite de akıllı ve yakışıklı insanları olabiliyor.
Üstelik iyi de kötüde değil salak dedi odaya geçti. Ben açlıktan ölene kadar beni kaldırmayın dedi ve yatağa uzandı.
Bernard hafif sesle sen niye uyarmadın. Yapma diye .
Bana böyle bir şey yapacağını söylemedi ki hemen ortaya o anda ortaya çıktı. Belki Rosalie’de önceden planlamadı. Gaflet anıma geldi dedi. Bir şey yapamadım dedi. Ne olur onları barıştıralım dedi.
Nicol üzüntülüydü.
Tamam uğraşacağız. Bu akşam Andre’ye gidelim. Bernard ve Nicol arabaya binip Andre’ye gittiler.Andre ön koltukta sol arka da Nicol oturuyor. Andre Nicola yüzünü dönüp sen niye buradasın der gibi baktı. Nicol başını hafif eğdi beni affet dercesine baktı.
Nicol geldiğin için teşekkür ederim Andre dedi. Sana yaptığımız kabalıktı biliyorum. Ben burda Rosalie’yi suçlayamam bu sucu ikimizde işledik lütfen Andre . Bernard gideceğimiz yerde konuşuruz dedi. Herkes sussun güzel müzik dinleyelim dedi. Andre ve Nicol Bernard’a müziği boş ver dedi. Rahatlmak için.
Boş ver. Koyma müzik . Başım ağrıyor dedi Andre.
Bernard ortamı yumuşatmaya çalışıyor. Gittiğimiz yerde yemek yer konuşuruz. Araba ile dolaşırız. Bu vakitlerde Eyfel güzel olur oraya gideriz. Bak Andre bunlar baş ağrısına sıkıntıya iyi gelir. Konuşmaların sonunda arabada konuşurken Andre okul sonun yaklaşırken böyle bir şeyin yaşanması iyi olmadı. Derslere yoğunlaşmaya başlayacağım. Bernard ve Nicol bizde yoğunlaşacağız dediler. Bu imtihan sürecini iyi atlatıp mezun olabilmek amacım. Başka bir macera bir bayan arkadaş aramıyorum . Bu son imtihan süresini atlattıktan sonra Rosalie’ye gideceğim ve onunla konuşacağım.
Nicol barışacak mısınız .
O zamanki durumumuza bağlı. O zaman onunla muhakkak görüşeceğim konuşacağım. Ama bu ayrılık beni daha fazla yıpratmaması için bunun böyle olmasını istiyorum. Lütfen Rosalie’ye söyleyin içi rahat olsun. O da derslerine dönsün . Nicol hemen atıldı ona sen söyle Andre.
Olmaz dedi. Ben şu zamanda bir şey söyleyemem. Rosalie ile devam etmeye kalkarsak durum daha da kötüye gidebilir. Bunu seven bir kalp böyle yapmaz diye düşünebilirsiniz. Ama ben onu sevdiğim için böyle konuşuyorum. Bunu bilmesini istiyorum.
Bernard biz yine futbola devam değil mi Andre.
Elbette arada sırada oynayacağız.
Arada bira içeriz
Elbette lafımı olur.
Bernard Andre’ye yeni bir yer açılmış oraya gidelim . Tamam dedi Andre. Nicol hiç sesini çıkarmıyor. Yine Andre’yi görebileceğim sevinci vardı kendisinde. Aslında sınıfta bir birlerini göreceklerdi. Ama Roselie ile dargın Andre ile sınıfta fazla konuşmaması gerekiyor bunu biliyordu Nicol. Sevinci dışarda görüşebilmelerineydi.
Sonra Andre’nin evine geldiler. Andre arabanın kapısını açıp Rosalie rahat olsun. Onunla olmasa da onsuz olmadığımı bilmesini isterim. Yeter ki şu zamanı atlatalım. Nicol’ün gözleri yaşlandı. Kendini aynadan Bernard’ın görmemesi için sağa doğru eğildi eliyle göz yaşlarını sildi. Üzgündü . Eğildiği yerden arka kapıyı açarak kendini dışarı attı. Andre Nicol’ün göz yaşlarını gördü. Nicol üzgün biçimde iyi akşamlar Andre dedi. Yarın okulda görüşürüz dedi. Görüşürüz Nicol dedi. Andre hoşçakal dedi. Nicol arkasından baktı. Bernard gidelim bu vakitten sonra eve gideceğiz yarın sabahtan da okula gideceğiz dedi. Nicol arabaya bindi. Arabayı çalıştırdı. Ama Bernard camı eliyle tıklayan biraz yaşlı saçı sakalı karışmış üstü giyimi pejmürde bir adam Bernard camı iyice indirdi. Bernard ‘a para ver abi diyordu. Bernard adama takıldı biramı alacan diye. Nicol hadi gidelim. Bu sözü bu pejmürde adam duydu. Boş ver kadınları be abi kadınların yaptıkları kadınlar kadar güzel değil dedi. Bernard ona bir bira parası verdi. Nicol de adama bak ya hakaret mi ediyor iltifat mı ediyor belli değil. Nicol’ün morali iyice bozuldu sinirleri bozuldu. Bernard Nicole bu adam sevdiği kadından darbe almış her halde. Kadının seni terk mi etti. Terketti abi be. Parayı alan adam teşekkür etti ve cama eğilerek mutluluklar dilerim dedi. Nicol hadi gidelim Bernard gidelim. Yarın sabahki derslere girmemiz lazım dedi.
Okuldan sonra Nicol her şeyi Andre’nin onun için söylediklerini Rosalie’ye anlattı. Rosalie dinledi ve olgunlukla karşıladı. Bu en azından ümit verici oldu. Diye düşündü. Oda Andre’nin yaptığını yapacaktı. Dersler bitene kadar Andre’ye mola vereceğim dedi. Her zamanki gibi kaçamak bakışlar olabiliyordu ama Andre Rosalie’ye bakmamaya çalışıyordu. Hep derslere odaklanıyordu. Herkes imtihanların peşinde sade bir yaşam sürüyordu. Bernard ve Andre ara ara top oynuyordu. Nicol Andre’ye karşı hareketlerine çok dikkat ediyordu. Ama bunu Andre’ye karşı hissettirmeden doğal hareketlerle kendini gizliyordu. Andre’nin kız arkadaşı olmayınca tabiki kızlarda bir hareketlilik oluyordu. Ama Andre’nin tutumu baştan söylediği gibiydi. Okulun bitmesine bir buçuk hafta kaldı. İmtihanlar neredeyse bitmişti. O arada Nicol’ün iki kuzeni geldi. Hem ziyaret hem ticaret için. Tabiki bu durum Andre’yi memnun etmedi. Andre Bernard’ı arayarak bir akşam gel oturalım sağa sola takılırız diyorsa da Bernard doğal olarak Nicol’ün kuzenleri ile takılıcağız diyordu . Kuzenlerle birlikte sinemaya gidiyorlar. Geziyorlar. Bazen Rosalie de onlara katılıyordu. Kuzenlerden birisi ona meyleder gibi oldu. Rosalie’nin reddetmesini beklemeden Nicol onun önünü kesti. Onun biraz sözü var diyordu. Kuzen biraz üsteleme yoluna gitti . Bu sefer Bernard devreye girdi. O Rosalie’ ye ilgilenen kuzene kızı rahat bırak dedi.
Bırakmazsam ne olacak .
Sizinle daha görüşmeyiz dedi Bernard . Görüşme biz Nicole geldik sanamı geldik . O zaman sizde Nicolle dolaşırsınız dedi. Oki kuzenisiniz onunla dolaşırsınız dedi. Nicol sakin sakin Bernard sen ona bakma o salağın tekidir. O bu yüzden küçükken çok dayağımı yemiştir. Sen ona bakma dedi. Kuzenlerine siz kendi arabanıza binersiniz biz kendi arabamıza hadi yürüyün dedi. Siz kendiniz dolaşırsınız dedi. Siz kendinize göre kız bulursunuz eğlenirsiniz dedi. Bernard şaşırdı. Rosalie bakıyordu şaşkın şaşkın. Önemli değil kafaya takmayın onlar bulur iki tane eğlenirler dedi.
Bir gün sonra baloları vardı. Kızlar baloda giyecekleri elbiseleri çok önceden yapmışlardı. Bernard ve Andrede takım elbiselerini hazırlamışlardı. Balo akşamı Bernard andre ve kızları evlerinden aldı. Okul bahçesi ne geldiler . Okulun bahçesinin bu kadar güzel olabileceğini düşünmemişlerdi. Masalarına oturdular. Andre ve Rosalie arabada gelirken konuşmadılar. Sadece bir birlerine nasılsın iyi misin diye sordular. Rosalie Andre’ye . Bensiz günlerin nasıl geçti diye sordu. Günlerim sensiz geçmedi Rosalie sen her zaman vardın. Seninle ilgili haberleri Bernard’dan alıyordum. Bernard rahat konuşsunlar diye Nicolü aldı ve başka masadaki arkadaşlarına sohbete gittiler. Rosalie hiç mi merak etmedin sınıfta yüzüme bile doğru bakmıyordun. Rosalie ben seni sınıfın penceresindeki cama düşen görüntünden görüyordum. Sen hep aynı yere oturuyordun ve bende seni camdan göreceğim yere oturuyordum. Ben sana sınıfta bakıyordum bunu sen bilmiyordun.
Rosalie ve Nicol birbirlerine bakarak bizim kıyafetlerimiz için bir şey söylemediniz. Bernard hemen oradan herkes sizin gibi güzel giyinmeye çalışmışlar ama becerememişler. Siz daha şıksınız olduğunuzu zaten biliyorsunuz. Rosalie tamam ama böyle arar ara siz söyleyin. Bernard biz nasılız diye sordu. Rosalie siz öğrenmeyin nasıl olduğunuzu. Dedi. Müzik çalıyor dans edenler oluyor. Andre hemen Rosale yi dansa kaldırdı. Sonra Rosalieyi masaya bıraktı Nicol’u dansa kaldırdı. Andre Nicolün beline elini koydu. Belinin bu kadar ince olduğunu o zaman fark etti. Andre bu kokun her zamanki kokun değil . Nereden biliyorsun aynı kokum olmadığını . Derslerde özellikle sana yakın durduğum zamanlarda kokunu ordan bilyordum. Nicol haha diye bir küçük kahkaha attı. Aynı koku Andre dedi. Beni baştan çıkarmaya çalışma . Sus ve benimle dans etmenin keyfini çıkar. Andre tamam sustum dedi. Ne yapalım seninle dans etmek te güzel. Sus Andre . Andre ve Nicol biraz daha dans ettikten sonra yerlerine oturdular. Sohbet ettiler.
Nicol Bernard’a diploma törenin den sonra memleketimize gitmeden önce bir iki gün daha kalalım hep beraber dolaşırız Pariste kafelere gideriz dolaşırız ne güzel olur. Bugünleri bir daha yaşayamayız dedi. Ben mezun olduğuma sevinemiyorum üzülüyorum dedi. Rosalie haklısın benim içimde de bir burukluk var. Bernard benim işlerim var dedi Andre de gitmem gerekiyor dedi. Nicol ne yapalım öyle olsun dedi. Andre ve Bernard daha sonra bahçeye bakan salonun balkonuna çıktılar. Balkonda konuşuyorlardı. Sonra yanlarına Nicol geldi . Nicol de sohbete başladı. Daha sonra Bernard futbol oynadığı bir arkadaşını gördü. Onun yanına gitti. Andre ile Nicol konuşmaya devam ettiler.
Nicol Andre’ye artık herkes memleketine dönecek iş kuracak aile kuracak. Nicol Andre’ye biz görüşmeyelim dedi. Senden ricam bu ama benim dostum kal birbirimizle görüşmeyelim ama gizli dostum kal Andre. Andre dinliyordu. Ben yıkılmak istemiyorum ki o zaman senin evinde yıkılır. Yıkıntıların üzerine ev olmaz Andre ne dediğimi anlıyorsun değil mi Andre. Biz bir daha görüşmeyelim. Andre Nicolün sesini kesmeden dinliyordu. Bana sadece şuradayım yaşıyorum iyim o kadar mesaj çek sadece o kadar. Onuda üç dört senede bir. Adres değiştirdiğinde veya kötü duruma düştüğünde benim yardımıma ihtiyacın olduğunda bana mesaj çek. Andre tamam Nicol sen haklısın öyle kalalım. Sende bana hayatındaki önemli durumlarda mesaj çek. Adres değişikliği gibi. İyi olduğunu söyle yeter. Andre beş yıl birlikte okuduğu Nicolü tanıyordu. Saygı duydu ama Nicol onun ulaşamayacağı bir özlem ve bir gizem olarak hayatında kalacağını biliyordu. Rosalie’ de sevdiği bir kadın olarak hayatında kalacaktı. Bunu da iyi anlamıştı. Sonra salona döndüler balonun sonu gelmişti. Yavaş yavaş balo salonu ve bahçesi boşalıyordu. Diploma töreni iki gün sonra oldu.
Toplanıldı. Öğrenciler kıyafetlerini giymişlerdi. Herkes şık ve özenliydi. Öğrenciler bir arada oturuyorlardı. Bernardın yanında Leo diye bir arkadaşı oturuyordu. Rosalie Leoya Leo erkek öğrenciler kızlara böyle hani lakap takarlarmış. Leo ise benzetme gibi şeyler takarlar dedi. Rosalie bana ne diyorlar dedi. Leo Bernarda baktı. Söyleyeyim mi der gibi . Bernard’ da başını salladı. Söyleye bilirsin gibi. Leo da söyledi. Sana Rosalie Turuvalı Helen diyorlar. Dedi . Hemen Rosalie Andre’ye döndü Andre dedi bana erkek arkadaşların bana Turuvalı Helen diyorlarmış dedi. Benim yanım da demediler deyip kahkaha attı. Benim yanımda diyemezler kendi aralarında derler. Ona bir şey diyemem deyip kahkaha attı. Peki Nicole ne diyorlar Leo . Nicole’de Filo diyorlar dedi. O ne demek . Oda filozofun kısaltılmışı. Nicol de kahkaha attı. Öndeki Caroline’yi göstererek Caroline’ye ne diyorlar dedi. Ona da silecek diyorlar dedi. Niye kıza silecek diyorsunuz arkadaş ya bu olur mu. O gözlük camlarını sıkça siler ondan . Rosalie bunlardan korkulur. Kıza taktıkları isme bak. Diplomaları aldılar herkes serbest kaldı. Vedalaşanlar üzülenler mutlu olanlar. Daha sonra Andre Rosali Nicol ve Bernard okul içerisinde girişe doğru yürümeye başladılar. Bernard sağa sola takılıyordu.
Nicol şehrine doğru tren yolculuğuna başladı. Her tren yolculuğunda dinlediği bir şarkı vardı. Onu muhakkak bir iki defa dinlerdi. Yabancı bir şarkıydı. Bir tren yolculuğunda koridorun yanında kulaklıkla dinleyen bir çocuktan öğrenmişti bu şarkıyı. Çocuktan kulaklığını alarak dinlemeye başlamıştı çok hoşuna gitmişti. Sonrada o şarkıyı kendi cebine indirmişti. O şarkının ismi severek ayrılalım Orhan Gencebay’a ait bir şarkıydı. Severek dinlerdi. Anlamazdı ama dinlerdi.
Sonraki yaşamlarında Andre Rosalie ile evlendi Nico Bernard la evlendi . Her iki ailenin bebekleri oldu. Hayat devam ediyordu. Nicol ve Andre birbirlerini aramıyorlardı. Nicol Bernard’dan antreden sık olmasa da haber alıyordu. Sadece uzun zaman dilimlerinde şuradayım iyiyim gibi kısa mesajlar atıyordular bir birlerine. Asla konuşmuyorlardı. Nicol bir mesleki fuarda konuşmacı olarak konuşurken Nicol Andre’ye mesaj çekti. Fuardayım iyiyim. Dedi tebessümle belki cevap verir ümidi taşıyordu. Cevap seni görüyorum oldu. Nicol’ün elindeki cep telefonu elinden masaya düştü. Elini yüzüne götürdü. Yüzünü açtığında Andre katılımcıların arasındaydı ve ayaktaydı. Andre eliyle dışardayım dedi ve çıktı. Dışarıda Nicolü bekliyordu. Nicol konuşmasını bitirdi ve dışarı çıktı. Andre ile sarılıp kucaklaştılar. Bir stant içinde iki sandalye buldular uzun uzadıya konuştular. Nicol hava alanına gitme zamanım geldi Andre’ye. Artık gitmeliyim deyip Andre’yi yanaklarından öptü. Sen hala benim gizli dostum sun deyip fuar binasının girişine kadar beraber yürüdüler. Nicol taksiye binip gitti. Hayatlarına döndüler . Birbirlerine yine kısa mesajlar attılar.
Bir gün odasında çalışırken Andre’den bir mesaj geldi. Seni görmem gerekiyor mutlaka gel dedi. Bir şehrin adresini ve bir hastanenin adı geçiyordu adreste. Rosalie’yi zaten arayamazdı. Geri Andre’ye mesaj yazdı cevap alamadı. Birkaç mesaj denemesi de yaptı cevap alamadı. Telefonla sesli arama yaptı cevap alamadı. Çalışma arkadaşlarına ben gidiyorum dedi. Gittiğim yerden size haber veririm dedi. Çantasını aldı. Dört saat süren bir yolculuk sonu kendini hastanede Andre’nin yoğun bakımda yattığı odanın önünde buldu. Rosalie’yi gördü bu içerde yatan Andre’mi diye sordu. Rosalie evet Nicol dedi ağlamaklı. Peki bana kim mesaj çekti Rosalie dedi. Ben Nicol ben çektim senin de burada bulunma hakkın var dedi. Nicol göz yaşlarına boğuldu. Nicol öylemi düşünüyorsun Rosalie dedi. Evet dedi onu benim elimden alabilirdin Nicol . Ben bunu farkındaydım . Hayır Rosalie o seni seviyordu ben onun için bir gizemdim ve öylede kaldım. 13-4-2024 HALİL BAHADIR.
Bir üniversitenin diploma töreninde bulundum. Öğrenciler vedalaşırken bir kız öğrenci sevgilisinin elini tutuyordu . Sevgilisi başka birisi ile konuşuyordu. Kendisi de bir erkek arkadaşının yanağına eliyle avuç içiyle tutarak biz hep görüşelim hiç kopmayalım diyerek arkadaşına sevgisini gösteriyordu. Ve sevgilisine biz birkaç gün daha kalalım hep birlikte dolaşalım gezelim diyordu.
Bu hikaye buradan ilham alınarak yazılmıştır. Gerisi hayal ürünüdür.