ODUNCU ÇOCUK MASALI

Oduncu çocuk baltayı almış eşeğine binmiş ormanın yolunu tutmuş. Ormana vardığında ilk ağacı kesmek için hazırlık yapmış. Tam balta ile ağacı kesecekken biri seslenmiş. “ Hop dur bakalım,” demiş birisi. Oduncu çocuk sağa sola bakınmış kimseyi görememiş. Yine bir ses “sen bu ağacı kesecek misin,” demiş. Birde bakmış ki ağacın dibinde kirpi var üç tanede yavrusu var. “Sen ne arıyorsun orda” demiş oduncu çocuk. “Kirpi burası benim yuvam,” demiş. “Bu ağacın yapraklarını yiyorum. Çocuklarıma bu ağacın yapraklarından veriyorum. Bizi güneşten koruyor. Yağmurdan koruyor. Yere düşen yapraklarına yağmur yağdığında su birikiyor biz o suyu içiyoruz. Sen bu ağacı kesersen biz ne yaparız. Başka ağaç kes,” demiş. Oduncu çocuk çaresiz bir şekilde başka ağaçlara yönelmiş. Tam bir ağacı kesecekti ki yukardan bir ses. “Sen benim yuvamı mı keseceksin,” dedi. Bu bir sincaptı. Oduncu çocuk “bu ağaçta yuvan mı var,” dedi. Oda “tabi,” dedi. “Ayrıca ben bu ağacın meyvelerini yiyorum. Kesersen ben ne yaparım sonra,” dedi. Oduncu çocuk çaresiz bir şekilde başka ağaca yöneldi.  Ağacı tam kesecekti ki biri seslendi “hey sen ne yapıyorsun.” “Ağacı keseceğim” dedi oduncu çocuk. “Görmüyor musun dalında benim yuvam var.” Bu bir kuştu. “Yuvan mı var peki o zaman bunu da kesmeyelim.” “Ama benim annem babam evde odun getirmemi bekliyor.” “O zaman şu ilerde üç tane kurumuş ağaç var onları kes.”

Oduncu çocuk biraz ilerlemiş ilerde üç tane kurumuş ağaç vardı. Bu üç kuru ağacı kesmiş. Eşeğine birazını yüklemiş. Gerisini eşeğiyle birkaç sefer yaparak taşıyacakmış. Oduncu çocuk önde eşeği arkada evin yolunu tutmuşlar.