İki şempanze sahra düzlüklerinde geziyordu. Canları sıkılmıştı. Şempanzelerden biri ” birisi olsa da ona takılsak biraz neşelensek ne iyi olurdu ” dedi .Öteki Şempanze ” Evet iyi olurdu”dedi. Biraz daha gitmişler su kıyısına varmışlar orada bir fille karşılaşmışlar. “Fil kardeş bizim gibi zıplayabilir misin.” Şempanze zıplamış “işte böyle zıplayacaksın hadi zıpla demiş.” Asılında şempanzelerin fillerin zıplayamadığını çok iyi biliyordu. Maksatları biraz eğlenmekti. “Fil ben zıplayamam ama siz şunu yapabilir misiniz” dedi. Onlarda “neyi,” dediler. Fil hortumunu suya daldırdı hortumunu su ile doldurdu. Onların üzerine püskürttü. Fil “işte bunu,” dedi. Şempanzeler sırılsıklam oldular. Biraz güneşte yürüdüler . Güneş onları kuruttu.
Karşılarına bir zürafa çıktı. “Şu zürafanın boyu ne kadar uzun değil mi,” dedi. “Evet,” dedi . “Bizi sırtına almaz mı bizi biraz yükseklerde dolaştırsa ne iyi olurdu.” “Sus duyacak.” “Sen bilmiyorsun ama zürafalar konuşamaz. Seni anlamaz .” Zürafa boynunu yere kadar eğdi
binin der gibi bekledi. Şempanzeler biri birlerine baktılar sonra zürafanın boynuna sarıldılar sonra boynundan kayarak sırtına yerleştiler. Çok da mahcup oldular. Zürafadan özür dilediler. “Konuşamadığın için senin bizi anlamadığını sandık özür dileriz,” dediler. Zürafada başını salladı. Zürafa onları bir güzel gezdirdi. Zürafa ile çok iyi arkadaş oldular. Sonra fili de bulup ondanda özür dilediler. Fille de iyi arkadaş oldular.